Gökyüzü

Gökyüzü

Çocukluk insan yaşamının en önemli zamanları der uzmanlar. En ufak bir sorun yaşasak her şeyi çocukluğumuza bağlarlar. Aslında haklılarda. Yaşamımızın ilk yıllarında yaşadığımız olaylar bizim kişiliğimizin temel taşlarıdır. Bu taşlar yerine oturmadığında, havada kaldığında ya da yanlış yere oturduğunda hayat yolunda yürürken tökezleriz, düşeriz. Bu taşlar yerine oturduğunda yolu yürümek daha kolaylaşır.

İnsan ömrü en az ortalama 65-70 yıl olarak hesaplarsak ilk 5-6 yılını nasıl geçirdiğimiz, neler yaşadığımız, bize nasıl davranıldığı ve asıl bizim bunları nasıl anlamlandırdığımız, yorumladığımız çok önemlidir. Peki neden bu kadar önemli sorusu hemen aklımıza gelir. Çünkü ilk yaşam yıllarında düşünce kalıplarımız, kendimizi hayatta konumlandırmamız ve kişiliğimizin temel taşları belirlenir. Biz de ilerleyen yaşlarımızda bunlar üzerinden yorum yapar kendimizi tanırız.

Peki bizler yetişkinler ya da anne&baba olarak neler yapabiliriz. Kendimiz için bakış açımızı ya da olayları adlandırmayı değiştirebiliriz. Evet halksınız kolay değil ama imkânız da değil…. Anne&baba olarak neler yapabiliriz. Bizler çocuklarımızın duygularını fark edip onlarla paylaşabiliriz. Aynı zamanda onların olaylar karşısında davranışlarını, duygularını anlamasında ve isimlendirmesinde yol gösterici olmaya çalışabiliriz.

Edip Cansever’ in de dediği gibi “gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk, hiçbir yere gitmiyor”. Her zaman güneşli olmayan gökyüzünde bizler de yağmur, fırtına ve kar için önlemlerimizi alıp hayat yolunda hep keyifle yürümeye çalışalım. Çocuklarımızın yürüdükleri yollarda da onlara keyifle ve seçimlerine saygı duyarak eşlik edelim.

Pedegog&Özel Eğitim Uzmanı

LADİN Çocuk Merkezi

Yeşim Şenbaş